Detection of fetal RhD gene from maternal blood

J Turk Ger Gynecol Assoc. 2010 Jun 1;11(2):82-5. doi: 10.5152/jtgga.2010.04. eCollection 2010.

Abstract

Objective: Hemolytic disease of the newborn (HDN) is a clinic phenomenon which occurs during pregnancy due to the Rhesus (Rh) D alloimmunization between a Rh (-) pregnant woman, who has become sensitive to RhD antigens, and her Rh (+) fetus. As a result of the attack of maternal RhD antibodies on fetal RhD antigens, fetal anemia, HDN and fetal death may occur. % 40 of Rh (-) pregnant women carry Rh (-) fetus. However, all Rh (-) pregnant women are offered anti-D Immunoglobulin (Anti-D Ig) at 28 weeks' gestation in case of fetomaternal haemorrhage, so the pregnant women carrying Rh (-) fetus are exposed to blood products unnecessarily. Although the RhD of fetus can be detected, methods used for prenatal diagnosis recently are invasive tests and they can result in abortion in a certain percentage. The discovery of circulating cell-free fetal nucleic acids in maternal plasma has opened up new possibilities for non invasive prenatal diagnosis. The aim of this study was to detect prenatal RhD by analysing the presence of the RhD gene of fetal DNA in maternal blood.

Material and methods: Total free DNA was isolated from the blood of 19 Rh (-) pregnant women, who had RhD alloimmunization with their husbands, in the 11-14 th week of their pregnancy. The existence of a gene in isolated DNA was investigated with TaqMan prob and "Real-time PCR" method by using primers belonging to exon 7 of RhD gene.

Results: Using a quantitative real-time PCR assay, the presence of RhD gene sequences was evaluated in the serum of patients at the onset of pregnancy. We have analyzed 19 Rh (-) pregnant women. Twelve of them were Rh (-) and the rest of them were 7 Rh (+). After birth the baby's blood groups were concordant with our results.

Conclusion: The results obtained by RhD primer were analysed. The possibility of detection of fetal RhD gene in maternal blood contributed to noninvasive prenatal diagnosis.

Amaç: Yeni doğanın hemolitik hastalığı, daha önce “Rhesus” (Rh) D antijenleri ile duyarlı hale gelmiş Rh (−) anne ile Rh (+) çocuğu arasındaki RhD uyumsuzluğuna bağlı olarak hamilelik sürecinde ortaya çıkan klinik bir tablodur. Maternal RhD antikorlarının fetal RhD antijenlerini yok etmesiyle, fetusta kansızlık, yenidoğanda sarılık veya fetal ölüm gerçekleşebilir. Rh (−) gebelerin yaklaşık % 40′ı Rh (−) fetus taşımaktadır. Buna rağmen tüm gebelere olası bir fetal kanama riskine karşı hamileliklerinin 28. haftasında anti D immünglobulin (Anti-D Ig) uygulanmakta ve Rh (−) fetus taşıyan gebeler gereksiz aşı ürününe maruz kalmaktadır. Doğum öncesi tanı ile fetusun RhD tayini yapılabilse de, günümüzde kullanılan doğum öncesi tanı metodları girişimsel tetkikler olup belli oranlarda gebelik kayıplarına neden olabilmektedir. Anne kanında fetusa ait nükleik asitlerin hücre dışında serbest dolaşabileceklerinin keşfi noninvazif prenatal tanı için yeni olanaklar açmıştır. Bu çalışmada da maternal kandan fetal DNA’da RhD geninin varlığına bakılarak doğum öncesi RhD tayini yapılabilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve yöntemler: 11–14. gebelik haftalarında bulunan ve eşleriyle aralarında RhD uyumsuzluğu olan 19 Rh (−) gebeden kan alınarak total serbest DNA izolasyonu yapılmıştır. İzole edilen DNA’larda RhD geninin ekson 7 bölgesine ait primerler kullanılarak, TaqMan prob yöntemi ile ve “Real-time PCR” aracılığıyla genin varlığı araştırılmıştır.

Bulgular: “Real-time PCR” kullanılarak gebeliklerinin başında olan hastaların serumlarında RhD gen dizilerinin varlığı değerlendirildi. Analiz edilen 19 Rh (−) gebenin 12′sinin (Rh−), 7′sinin Rh (+) olduğu belirlendi. Doğum sonrasında bebeklerin kan grupları ile bizim sonuçlarımız birebir uyumlu çıkmıştır.

Sonuç: RhD primeri ile alınan sonuçlar analiz edilmiştir. Fetüse ait RhD geninin maternal kanda belirlenebilmesi girişimsel olmayan doğum öncesi tanı için önemli bir katkı sağlamıştır.

Keywords: Fetal DNA; RhD gene; real-time PCR.