CYP19A1 Genetic Polymorphisms rs4646 and Osteoporosis in Patients Treated with Aromatase Inhibitor-Based Adjuvant Therapy

Eurasian J Med. 2016 Feb;48(1):10-4. doi: 10.5152/eurasianjmed.2015.008. Epub 2015 Jul 7.

Abstract

Objective: Third-generation aromatase inhibitors (AI) are potent suppressors of aromatase activity. The aim of this study was to measure the incidence of adverse effects in breast cancer patients treated with AI-based adjuvant therapy and the relationship with the CYP19A1 genotypes.

Materials and methods: Forty-five postmenopausal breast cancer patients (46-85 yrs) in AI adjuvant treatment were genotyped for the rs4646 polymorphisms of CYP19A1 gene and three variations were identified. Toxicities were registered at each follow-up medical examination, and classified in accord with the Common Terminology Criteria for Adverse Events.

Results: Twenty-four (53.3%) patients presented the GG genotype; 19 (42.2%) the GT, and 2 (4.4%) the TT. The AI treatment was Anastrazole for 35 patients (77.8%) and Letrozole for the others (n=10; 22.2%). Osteoporosis was significantly associated with the GG genotype (p=0.001). Treatment discontinuation (TD) was observed in 6 cases (13.3%). The only parameter able to predict TD was the appearance of severe arthralgia/myalgia (Odds Ratio, OR=23.75; p=0.009), when adjusted for age and AI treatment.

Conclusion: Our results suggest that CYP19A1 polymorphic variants may influence susceptibility to develop AI-related side effects. Further prospective studies are needed to confirm the role of the aromatase gene (CYP19A1) polymorphisms in predicting adverse effects to AI-based therapy.

Amaç: Üçüncü jenerasyon aromataz inhibitörleri (Aİ) aromataz aktivitesinin potent supresörleridir. Bu çalışmanın amacı Aİ bazlı adjuvan terapi ile tedavi edilen meme kanserli hastalarda advers etkilerin insidansını ve CYP19A1 genotipleri ile ilişkisini belirlemekti.

Gereç ve yöntem: Aİ adjuvan tedavisindeki 45 postmenopozal meme kanserli hasta (46–85 yaş) CYP19A1 geninin RS4646 polimorfizmleri için genotiplendirildi ve üç varyasyon tanımlandı. Toksisiteler her takipteki tıbbi muayenede kaydedildi ve Advers Olaylar için Ortak Terminoloji Kriterleri ile uyumlu olarak sınıflandırıldı.

Bulgular: Yirmi dört (%53,3) hasta GG, 19’u (%42,2) GT ve 2’si (%4,4) TT genotipi gösterdi. Aİ tedavisi 35 hasta (%77,8) için Anastrozol ve diğerleri (n=10; %22,2) için Letrozol idi. Osteoporoz, GG genotipi ile anlamlı olarak ilişkiliydi (p=0,001). Tedaviye devam etmeme (TD) 6 olguda (%13,3) görüldü. Yaşa ve Aİ tedavisine göre düzeltildiğinde, TD’yi öngörebilecek tek parametre şiddetli artralji/miyalji oluşumu idi (Odds Oranı, OR=23,75; p=0,009).

Sonuç: Bulgularımız CYP19A1 polimorfik varyantların Aİ ile ilişkili yan etkiler geliştirme duyarlılığını etkileyebileceğini düşündürmektedir. Aİ bazlı terapilerin advers etkilerini öngörmede aromataz gen (CYP19A1) polimorfizminin rolünü doğrulamak için ileri prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Keywords: Adjuvant hormonal therapy; CYP19A1; aromatase inhibitor; breast cancer; rs4646; single nucleotide polymorphisms.