Objective: Mutations in the p53 gene are the most commonly observed genetic abnormalities in malignancies. The purpose of this study was to assess the diagnostic value of serum anti-p53 antibody (Ab) along with the correlation between serum anti-p53 Ab level and quantitative positron emission tomography (PET) parameters such as maximum standardized uptake value (SUVmax), SUVave, metabolic tumor volume, total lesion glycolysis (TLG) and tumor size.
Methods: Serum anti-p53 Ab level was studied in three groups. Patients who underwent 18F-fluorodeoxyglucose (FDG) PET/computed tomography (CT) imaging for staging of previously diagnosed lung cancer constituted the first group, while patients who underwent 18F-FDG PET/CT imaging for evaluation of suspicious pulmonary nodules detected on thorax CT and did not show pathologic FDG accumulation (NAPN=pulmonary nodule with non avid-FDG) were enrolled in the second group. The third group consisted of healthy volunteers.
Results: Twenty-eight patients with lung cancer (median age: 62.5, range: 39-77years), 28 patients with NAPN (median age: 65, range: 33-79 years), and 24 healthy volunteers (median age: 62, range: 44-74 years) were enrolled in the study. The serum anti-p53 Ab level was low in healthy volunteers while it was higher in both lung cancer patients and NAPN patients (p<0.05). When serum anti-p53 Ab level and PET parameters were evaluated, there was no significant correlation between serum anti-p53 Ab level and SUVmax, SUVave, TLG, tumor volume and tumor size of patients with lung cancer (p>0.05). Besides, there was no significant difference between serum anti-p53 Ab level and lesion size of NAPN patients (p>0.05).
Conclusion: It was determined that serum anti-p53 Ab levels are not significantly correlated with PET parameters, and that serum anti-p53 Ab levels increase in any benign or malignant lung parenchyma pathology as compared to healthy volunteers. These results indicate that this Ab cannot be used as a predictor of malignancy in a lung lesion.
Amaç: p53 gen mutasyonları malignitelerde en sık görülen genetik bozukluktur. Bu çalışmada serum anti-p53 antikor (Ab) düzeyinin tanısal değerinin araştırılması, serum anti-p53 Ab düzeyi ile SUVmax, SUVave, metabolik tümör volümü, total lezyon glikolizi (TLG) ve tümör boyutu gibi kantitatif pozitron emisyon tomografisi (PET) parametreleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Serum anti-p53 Ab düzeyi üç grupta çalışıldı. Birinci grupta akciğer kanseri nedeniyle evreleme için 18F-florodeoksiglukoz (FDG) PET/bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülemesi yapılan hastalar, ikinci grupta ise toraks BT’de şüpheli pulmoner nodül saptanması nedeniyle tanı amacıyla 18F-FDG PET/BT yapılan ancak patolojik FDG tutulumu izlenmeyen hastalar (NAPN=FDG tutmayan pulmoner nodül) vardı. Üçüncü grubu sağlıklı gönüllüler oluşturdu. Bulgular: Bu çalışmaya akciğer kanseri olan 28 hasta (ortalama yaş: 62,5, aralık: 39-77 yıl), NAPN olan 28 hasta (ortalama yaş: 65, aralık: 33-79 yıl), ve 24 sağlıklı gönüllü (ortalama yaş: 62, aralık: 44-74 yıl) dahil edildi. Serum anti-p53 Ab düzeyi sağlıklı gönüllülerde düşük iken, akciğer kanserli hastalarda ve NAPN hastalarında yüksekti (p<0,05). Serum anti-p53 Ab düzeyi ve PET parametreleri değerlendirildiğinde; serum anti-p53 Ab düzeyi ile SUVmax, SUVave, TLG, tümör volümü ve akciğer kanserli hastalardaki tümör boyutu arasında anlamlı korelasyon saptanmadı (p>0,05). Ayrıca serum anti-p53 Ab düzeyi ile NAPN hastalarındaki lezyon boyutu arasında anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Sonuç: Serum anti-p53 Ab düzeyi ile PET parametreleri arasında anlamlı korelasyon olmadığı ve serum anti-p53 Ab düzeyinin akciğerde benign veya malign herhangi bir parankim patolojisinde yükseldiği bulundu. Bu sonuçlar serum anti-p53 Ab’nin malign akciğer lezyonları için bir belirteç olamayacağını düşündürmektedir.