İçeriğe atla

karıştırmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Heceleme

[değiştir]
Heceleme: ka‧rış‧tır‧mak

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): kaɾɯʃtɯɾˈmac

Eylem

[değiştir]

karıştırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi karıştırır)

  1. karışma işini yaptırmak
  2. içinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
    Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. - F. R. Atay
  3. yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek
    Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın, bir tencereyi karıştırıyor hem de için için ağlıyordu. - A. Kabaklı
  4. kurcalamak, oynamak
  5. göz atmak, araştırmak, incelemek
    Saatlerce, istediğim kitapları, divanları, Servetifünun koleksiyonlarını karıştırdım. - Y. Z. Ortaç
  6. üstünkörü okumak
    Verdiğim cevapları dinlemiyor gibi dalgın, parmaklarıyla bir risaleyi karıştırıyordu. - H. Z. Uşaklıgil
  7. ayırt edememek, tam olarak seçmemek
    Siz düşle gerçeği birbirine karıştırıyorsunuz.

Deyimler

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]